27 Şubat 2024, 16:13 | #1 |
| Ahretlik Ahretlik Ahretlik Biraz önce şarkı listemizi güncelledim. Kaç yıldır elimizi sürmemişiz. Mutluluk’u ekledim. Biliyorsun, artık Nazan Öncel’in Kötülere Bi’şey Olmazıyla, Zerrin Özer’in Basit Numaraları var. Hemencecik ekleyiverdim listeye. Bir de Ezhel’in Pofuduku var, çünkü kim benzemek istemez ki memleketin çileğine? Onu bunu boş ver de, Nazancığımın şarkısına cover yapmamız lazım bir an önce… Hatun resmen şanslı köpek! Tüh sana! diyor. Ben onu şöyle azıcık değiştirip kokmuş köpek, nah sana! yaptım mı, çiçek gibi olur. Surat asma… Senin gözünün içindeki ışıltı geri gelsin diye kafa tutacağız bu defa. Biz kaç defa birbirimizin gözyaşının tuzunu bastık yaralarımıza? Benim kalbimdeki her izde senin şifan var… Benim söyleyemediğim kaç cümlede senin sesin var… Yine benim sıram geldi işte. Sen sus, surat asma ama tamam, sus. Ben önden gidip, söveceğim senin yerine… Birazcık önden gideceğim bu defa, çünkü bu defa içindeki ateşin seni dışardan nasıl gösterdiğini bilsen, sen de seni yalnız bırakmamda bir gariplik görmezdin. Bu defa gözlerin kırgın ama ateş saçıyor. Yıkılacak gibi hissetmene rağmen dimdiksin… Kıvrılıyor ama kırılmıyorsun. Şu yazı bitsin, Asuman’ı da listemize ekleyeyim, yoktu galiba. Önden gidip, şifa köşesi hazırlayacağım sana… YKM’de buluşmayalım. Benim, Sakarya’dan sana çiçekler almam lazım; istersen oraya gel. Ordan Konur Sokağa doğru gidelim. İnanmayacaksın ama inanmalısın, benim oralarda çok becerikli ama çok da konuşan bir kuaförüm vardı, yerini hatırlıyorum. Sadece Sakarya’dan oraya nasıl gidiliyordu o kısım bende yok; bak, buna inanırsın işte. Ergenken saçlarımın uçlarını alev kırmızısına boyamıştı bu abi ve aşık olmuştum saçlarıma. İlk tanıştığımızda ikimizde de olmayan ama karizmamıza karizma katan şu kır saçlarımıza biraz eskiyi hatırlatsın; mutlaka uğrayalım oraya. Senin saçlarına eflatun röfleler attıralım. Güneşin altında pırıl pırıl, gölgede Faber-Castell boya kalemleri gibi dursunlar. Belki ben de tamamen bir kızıl kadın olurum ama kaşlarımı boyatmayayım ki çakma kızıl olduğum belli olsun. Üç hafta sonra dip boyasıyla uğraşamam ben valla. Kuaförden sonra da bize gideriz. Hahay… “Tiyatroya geçiveririz ordan” diyordun biliyorum ama benim canım senin dereotlu poğaçalarından istiyor. Varsa marketten, pazardan, bir yerden semizotu da alıp eve gidelim, çünkü ben yaprak sararken sen bana poğaça yaparsın. Sonra yapacağımız bir kaç şey daha var. Sonra da en büyük sürpriz… Sen daha tadına hiç bakmadın ama su böreği yapmayı öğrendim, birlikte onu yapacağız. Hiiiç kaçışın yok, yapacağız. Pişmelerini beklerken okkalı birer kahve de yaparım bize… Bir sonraki sürpriz gelmeden bakarsın kahvemin telvesine. Gamze’yi de çağırdım ve gelirken onun da getirecekleri var. Getirecekleri arasında Burcu bile var. Şu kıza bir abla dayağı atmadın ya, gıcık oluyorum. Neyse… Sonraaaa büyük sürpriz: Bizi alıp, hamama götürecekler! Napalım… Bu yaştan sonra, ahretliğim için ben de gireceğim bir sürü çıplak kadının arasına ama dövme işi hala yaş, onu şimdi hiç düşünme… Ben şarkı listemizi boşuna mı elden geçirdim sanıyorsun? Tuz basmadan önce iyi bir temizlemek lazım yaraları… Göbek taşında, tellak gövdeni, Gamze çocuk halini, Burcu kadın ruhunu, ben zihnini temizlemeye başlayacağız. Temizlik de müziksiz hiç çekilmiyor be… İrin, bünyenden çıkıp, melodilere karıştıkça kıvrılacak dudaklarının köşesi. Göz pınarların yeniden işlevlerini kazandıklarında yakacaklar didelerindeki neşeyi. Önce kısa süreli, cerahat kurudukça yeniden doğmuşsun gibi olacak bunlar. Hoş, bence temizlik müzikle de çekilmiyor ama şifa köşenin başlangıç noktasını hamam yaptıktan sonra ben kendimden her şeyi bekliyorum. Senden daha fazlasının çıkacağını ise biliyorum. Bir bakmışsın, misafir odasına insan sokmayan bir teyze oluvermişim. Her şey mümkün… 27 Şubat 2024 tarihli bu yazıyı, neden şimdi ve bu platformda okuduğunu düşünüyorsun muhtemelen, ahretliğim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]… Yukarıda dedim ya, ben bu defa biraz önden gidip, bir şeyler hazırlıyorum. Vakti geldiğinde buradan okumanı sağlayıp, vakti geldiğinde, zamanında insanın ruhunu bomboş bırakan semeresiz topraktan kendini koparmasının bile o ruhu nasıl filizlendirdiğini, hiç aklından çıkarma istiyorum. Ben iyi şeyleri düşündüm, sen de aç kollarını çiçeklenelim… D.T. Benzer Konular: “Always will I bathe my days in the golden glow of enthusiasm.” ~ Og Mandino |
|
Cevapla |
Yer İmleri |
Etiketler |
ahretlik |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
(View-All) Bu konuyu daha önce 0 kişi okudu. Liste Aşağıdadır | |
Görüntülenecek isim yok. |
Seçenekler | |
Stil | |
| |